Üçüncü bin yılın başında bulunduğumuz bu zaman diliminde dünya ölçeğinde kapsamlı değişikliklere; teknolojik, ekonomik ve bunlarla bağlantılı olarak siyasi ve sosyal boyutlu yeni dönüşümlere tanıklık ediyoruz. Küreselleşme çok uluslu bir kapsamda ekonomik bağlantıları, küresel benzeşmeye doğru giden yaşam tarzlarını, kültürleri, sosyal etkileşim biçimlerini, uluslararası parametreleri daha yoğun olarak temel almak zorunda kalan siyasal ilişkileri yeniden yapılandırmaktadır. Ekonomik ve teknolojik değişimle başlayan bu gelişmeler, siyasal alana ve kültürden ideolojiye kadar geniş bir yelpazede ilişkileri yeniden tanımlamaktadır. Küreselleşmenin etkileri kaçınılmaz görünmektedir. Artan dünya ticaretine, ulaşım teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak, çeşitlenen, türevleştirilen, hız ve performansı artırılan, etkileşimliliğe uygun hizmetlerle donatılan iletişim araçları, olumlu veya olumsuz etkileriyle küreselleşmenin çıktılarını dünyanın her köşesine taşımaktadır. Uluslararası enformasyon altyapısı, ihraç ekonomilerine ve rekabet gücüne dayalı sayısal ekonomilerin üremesine yol açmaktadır. Ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal ilişkilerinin sayısal sunum temelinde yeniden tanımlandığı bir dünyada enformasyon üretimi, alış-verişi ve tüketimi, yeni sosyal yapıların ve kurumların oluşturulmasında belirleyici ana faktörlerden biri olmuştur.
